MHS

MULTIMODAL HYPERSPECTROSCOPY – MHS

LuViva İleri Teknoloji Servikal Tarama Cihazı, Biyofotonik bilimini kullanarak tasarlanmıştır.

Biyofotonik tıpta, kan ve dokulardaki mikro ve makro ölçekteki hastalıkların non-invaziv olarak tespit, teşhis ve tedavisinde kullanılmaktadır. 18 teknoloji patentine sahip LuViva, Amerika Birleşik Devletleri’nde Guided Therapeutics firması tarafından geliştirilmiştir. LuViva sahip olduğu benzersiz teknoloji ile, Reflektan ve Floresan Spektroskopilerini birleştirerek bir arada kullanır ve dokudan yansıyan ve yayılan ışığı derinlemesine analiz eder. Biyofotonik biliminin bu şekilde kullanımına Multimodal HyperSpectroscopy (MHS) teknolojisi adı verilmektedir.

MHS Teknolojisinin amacı, geleneksel tarama yöntemi smear testinin dezavantajlarını ( yüksek yanıltıcı negatif / yanıltıcı pozitif oran, hastada gereksiz kaygı ve endişe oluşturma, gereksiz kolposkopi/biyopsi uygulamalarına ve cerrahi müdahalelere sebep olma) ortadan kaldırarak sağlık profesyonellerine ve hastalara daha güvenilir bir tarama yöntemi sunmaktır.

LuViva Floresan ve Reflektan Spektroskopisi ile dokularda oluşan, hücresel seviyedeki morfolojik ve biyokimyasal değişiklikleri tespit edebilmektedir. Bu sayede, yüksek dereceli hücresel displazileri (CIN2+), smear testine göre, %87 oranında daha yüksek doğrulukta belirleyebilmektedir. LuViva, sahip olduğu MHS teknolojisinin yüksek sensitivitesi sayesinde, en derin bazal katmanda oluşmaya başlamış erken hücresel değişimleri geleneksel smear testinden 2 yıla kadar varan daha erken evrelerde saptayabilmektedir.

Spektroskopi, astronomi ve kimyada hassas ölçümler yapmak için uzun yıllardır kullanılan güvenilir bir yöntemdir. Spektroskopinin farklı çeşitleri olmakla beraber, hepsinin temel çalışma prensibi, ışığın maddeyle etkileşiminin bir spektrometre aracılığıyla ölçülmesine dayanır. Multimodal HyperSpectroscopy (MHS) teknolojisinde 2 farklı spektroskopik yöntem kullanılarak, çok geniş miktarlarda spektral veri analiz edilmektedir. Böyle bir analiz yapmak için saf beyaz Xenon ışık kaynağı kullanılarak gerekli özel dalga boylarında ışık elde edilir.

Dokuya gönderilen ışığın büyük bir bölümü absorbe edilirken bir bölümü de dokudan spektrometreye yansır. Bu yansımayı Reflektan Spektroskopisi analiz ederken, doku tarafından absorbe edilen ışığın kısa bir süre sonra, daha uzun dalga boylarında yayılması ise Floresan Spektroskopisi ile analiz edilmektedir. Absorbe edilen ışığın miktarı ile yansıtılan ve yayılan ışığın şiddeti, dokudaki hücrelerin morfolojik ve biyokimyasal yapısına bağlı olarak değişmektedir.

Light-In-Cross-Section-Cancer-Markers

REFLEKTAN
Reflektan spektroskopisi, dokudan geri yansıyan ışığın rengini ve yoğunluğunu ölçer. Dokuda epitel kalınlığında artış, çekirdek ölçüsünde ve hacminde değişim, damarlanma artışı gibi fiziksel değişimler meydana gelmişse bu değişimler ışığın rengini ve yoğunluğunu etkileyecektir. Bu yöntem ile rahim ağzı dokusundaki kanser öncülü morfolojik değişimler analiz edilir.

FLORESAN
Floresan spektroskopisi, doku tarafından emilen ve tekrar yayılan ışığın dalga boylarını ölçer. Bu ölçüm, mevcut dokudaki kanser öncülü biyokimyasal değişim varlığını ve yoğunluğunu belirlemek amacı ile kullanılır. Luviva ile NAD/NADH, triptofan, flavin ve /veya kollajen gibi floresan göstergelerin varlıkları ve yoğunlukları analiz edilerek erken evre kanser belirtisi olarak ortaya konulur.

Uygulama

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir